Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | (yukarı) taşımak | lift f. | ||
This new technology will lift the market to unimagined heights. Bu yeni teknoloji, pazarı hayal bile edilemeyecek seviyelere taşıyacaktır. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yukarı doğru taşımak | carry up f. |
Öbek Fiiller | yukarı taşımak | get up f. |
Öbek Fiiller | birini/bir şeyi yukarı taşımak | bring someone or something up f. |
Öbek Fiiller | yukarı taşımak | take up to f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yukarı taşımak | muscle up f. |
Idioms | ||
Deyim | bir seviye yukarı taşımak/çıkarmak | crank it up a notch f. |